EVDE HAMBURGER KEYFİ

MALZEMELER:

KÖFTESİ İÇİN:

350 gr kuzu kıyması

1 küçük kuru soğan

3 diş sarımsak

1 çay kaşığı tuz

1 çay kaşığı karabiber

1 tatlı kaşığı pul biber

1çay kaşığı domates salçası

1 çay kaşığı kekik

1 kahve fincanı galeta unu

HAZIRLANIŞI:

incecik kıyılmış soğan ve sarımsaklarla birlikte digger tüm malzemeler kıymanın içine katılır ve güzelce yoğurulur.

Köftemiz sakız gibi olmalıki kızarırken dağılmasın!

yumurta büyüklüğünde parçalar alıp köfte şekli verelim ve tost makinasında iki taraflı kızartalım.

 

 

 

 

HAMURU İÇİN:

1 çay bardağı yogurt

1 çay bardağı zeytin yağı

1 çay bardağı su

yarım paket yaş maya

1 çay kaşığı tuz

yeteri kadar un

HAZIRLANIŞI:

öncelikle mayayı ılık suyun içinde eritelim ve ardından digger sıvıları karıştıralım.

Daha sonra tuz ve unuda katıp kulak memesi kıvamında bir hamur yapalım.

1 saat kadar hamurumuzu kapalı ve sıcak bir ortamda mayalanmaya bırakalım.

Mayalanan hamurumuzdan bir elma büyüklüğünde bezeler alıp elimizle düzgün ve yuvarlak şekil verelim yağlanmış tepsiye dizip üzerine yumurta sarısı sürdükten sonra susam serpip önceden ısıtılmış 200 derelik fırında üzeri kızarana kadar pişirelim.

pişirdiğimiz hamburger ekmeklerimiz biraz soğuduktan sonra onları bıçak yardımıyla aradan ikiye kesip aralarına pişirdiğimiz köftelerden koyalım ve üzerine halka dilimlenmiş domates ile birlikte

kızarttığımız yeşil biber lerden koyarak kapağını kapatalım.

 

 

 

 

 

 
 

yanında ayranla servis yapılabilir.

 

AFİYET OLSUN

 





 

BADEMLİ & DAMLA ÇİKOLATALI KURABİYE

MALZEMELER:

1 paket margarin

2 yumurtanın sarısı

1 su bardağı pudra şekeri

1 paket kabartma tozu

1 paket vanillin

yarım çay kaşığı karbonat

yereri kadar elenmiş un

ÜZERİ İÇİN :

damla çikolata

dövülmüş badem

yumurta beyazı

HAZIRLANIŞI:

Öncelikle margarin ve pudra şekeri homojenize bir kıvam alana kadar yoğrulur ve ardından yumurta sarısı eklenir. Malzemeler iyice karıştıktan sonra üzerine 1 su bardağı unun içine kabartma toznunu,vanilini ve karbonatı karıştırıp bir süzek yardımıyla eleyelim.

NOT:(un ve bu malzemeler elendiğinde daha fazla kabaran kurabiyeler elde ediyoruz)

bir su bardağı un ile başladığımız hamurumuza kulak memesi kıvamına gelene kadar un ekleyelim.,

Zaten ele yapışmayan bir hamur olması gerekiyor kıvam ordan anlaşılır.

Hazırladığımız hamurdan küçük bir yumurta büyüklüğünde parçalar alıp elimizde güzelce yuvarlayalım.

yuvarladığımız hamurları alt tarafından tutup once yumurta akına sonra da bademe veya damla çikolataya batıralım.

Daha sonra bademli ve çikolatalı tarafları üste gelecek şekilde tepsiye dizelim.

önceden ısıtılmış 180-200 derecelik fırında üzeri pembeleşmeyecek kadar pişirelim.

pişen kurabiyelerimiz oda sıcaklığına gelince servis tabağına alıp servis yapabiliriz.

NOT:(sıcakken tepsiden kaldırırsak parçalanabiliyorlar)

AFİYET OLSUN

 

 

 

 

İslamda Yılbaşı,Noel Baba,Hindi vs..!!

Bu konuyu iyi kavrayabilmek için önce şu ayet ve hadisleri göz önüne getirmek gerekir

1. "Iyilik ve takva konusunda yardımlaşın, günah ve haddi aşmada yardımlaşmayın ve Allah`tan korkup sakının..." (Mâide, 5/2. )

2. "Zulum yapanlara en ufak meyil göstermeyin, yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah`tan başka velileriniz de yoktur, sonra yardım da göremezsiniz. (Hûd, ll/113.)

3. "O (Allah) size Kitapta : "Allah`ın ayetlerine küfredildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğinizde, onlar bir başka söze geçip dalıncaya dek onlarla oturmayın, yoksa siz de onlar gibi olursunuz" diye indirdi. Doğrusu Allah münafıkların da, kâfirlerin de tümünü cehennemde toplayacaktır". (Nisâ, 4/140)

Konuyu başkalarına benzeme noktasından ele alan hadis-i şerifler vardır. Bunlardan biri şudur:

"Kim herhangi bir gruba benzeşirse o da onlardandır." (Ebu Davûd, Libas 4) Özellikle bu hadis-i şerif çok önemli psiko-sosyal gerçeklere işaret eder. Şekli benzeşmenin sonuçta itikadı benzeşmeye götüreceğini anlatır.

Ibn Haldun da konuyla ilgili olarak önemli tarihi gerçeklere parmak başar. Mağlupların galipleri taklit etme psikolojisi yaşadıklarını anlatır. (Ibn Haldun, Mukaddime (trc.) I/374-75.)





İslâm Dini yepyeni bir nizamla ortaya çıkmış, önceki dinlerin hükümlerini bütünüyle yürürlükten kaldırmıştır. Bu dinin gecesi de gündüzü kadar aydınlıktır. Müslüman anasından metbu' olarak doğar, tabi' olarak değil. Yani o ilmiyle, irfanıyla, yüksek ahlâkiyle ve dindarlığı ile herkese örnek olur, herkes ona uymaya özenir. O ise kimselere özenmez. Çünkü dini ona yeterince malzeme sunmuş, ihtiyacını karşılamıştır. Tabii bu tabiiyet ve matbuiyet ilim ve teknikte, sanatta değildir. Çünkü ilim ve teknik müslümanın yitik malıdır, onu nerede, kimin yanında bulursa almaya daha haklıdır. O halde tabiiyet ve matbuiyet ahlâk, din, adalet ve hakseverliktedir.

O halde diğer dinlerin kutsal saydığı günleri kutlamak, onların âdetlerine uymak, büyük günahlardandır.

Buna birkaç misal verelim :

a) Batı ülkelerinde olduğu gibi, yabancı kadın ve erkeklerin bir arada toplanıp dans etmeleri, çeşitli oyunlar tertiplemeleri İslâm'a göre büyük günahlardandır. Bir müslümanın onlara özenerek bu gibi şeyleri helâl kabul etmemek şartıyla yaparsa büyük günah işlemiş olur. Helal sayacak olursa, küfre girer.

b) Güzellik yarışmaları, bilindiği gibi daha çok gayr-i müslim ülkelerde yapılır. Bundan amaç, şehvetperestlere kadın vücuduyla ziyafetler çekmektedir. Aynı zamanda genç kızları bu gibi ahlâksızlıklara özendirmek suretiyle onları baştan çıkarmaya yöneliktir. Tabii Kur'ân'a ve Sünnete göre, bir müslüman kadının bu tür müsabakalara katılması, soyunup etini teşhir etmesi büyük bir günah ve ağır bir suçtur. Çünkü ahlâkı ifsad etmekte, kadının annelik vakarını düşürmekte, onu bayağı bir eşya gibi müzayedeye çıkarmaktır.

Bu tür müsabakaların mubah olduğunu iddia eden kimse dinden çıkar. Tevbe ve istiğfar etmesi gerekir. Aksi halde cenaze namazı kılınmaz.

c) Noel Yortusunu Hıristiyan alemiyle birlikte kutlamak da büyük günahlardan biridir. Hattâ buna özenerek İslâm'da böyle güzel âdetler olmadığını söyler, Hıristiyanları takdir ederse, İslâm Dininden çıkar

Yılbaşında tebrikleşmek de İslâmî sünnetlerden değil, Hıristiyanlara mahsus bir âdettir, Bundan da Müslümanların kaçınması gerekir. Kendi millî ve dinî günlerimizde tebrikleşmemizde ise sayısız yararlar vardır. Her şeyden önce dinî ve millî âdetlerimizi yaşatmış, çocuklarımıza güzel örnekler vermiş oluruz. (Bkz. Celal Yıldırım, İslam Fıkhı)



1- Noel Baba, Yılbaşı, Christmas bayramı gibi başka dinlerin alameti, sembolü olan günlere, o günü tazîm ve kutlama maksadıyla katılmak, aynı maksatla o günlerde tebrikleşmek ve hediyeleşmek, yine aynı maksatla hindi vb. almak, yemek, ziyafet çekmek, aynı maksatla bu tür kutlamalara katılmak, o günlerde bayram niyetiyle çocuklara elbise almak ve pişirdikleri yemekleri pişirmek caiz değildir.

2- Böyle zamanlarda, böyle zamanlara has hindi vb. şeyleri sırf gıdalaşmak için almak, ucuz postane hizmetinden yararlanmak için tebrikleşmek haram değilse de, onlara benzeme, onların uygulamalarını yaygınlaştırma ve meşru gösterme anlamı taşıdığından tehlikeli ve mahzurludur. Müslümanların, hangi maksatla olursa olsun, o günlere mahsus bir şey yapmamaları gerekir.

3- Hindi gibi sırf o günlere mahsus şeyleri, o günlerde satmak, fasıklara "günahta yardım" anlamı taşıdığından, haram ya da tahrimen mekruhtur. Ancak alacağı para haram değildir. Haram ve günah olan o işi yapmasıdır. Bu hindilerin besmele ile kesilmiş olması halinde böyledir. Besmele ile kesilmemişse "meyte" olacaklarından satılmaları hiç bir surette caiz olmaz.

4- Yılbaşı kutlamaları için matbaa sahiplerinin davetiye, afiş, kart vb. şeyleri basmaları da aynıdır. Yani bunlar sırf yılbaşına özel olarak kullanılacaklarsa yapılıp satılmaları aynı derecede mahzurludur: Eşantiyon eşya için de aynı şey söylenir. Ancak satıcılar bizzat yılbaşını kutlamış gibi günah almazlar. Çünkü, satılan şeylerin kötü amaçla kullanılması haramdır. Halbuki süs eşyaları satmak esasen haram olan bir iş değildir. Bu açıdan satıcıların sattığı süs eşyaları bizzat haram değildir. Bunu bir dükkanı içki imalatçısına vermeye benzetebiliriz. İmamı Azama göre içki satışı yapacak birisine binayı kiraya vermek haram değildir. Bu noktadan yapılan satışın kendisi haram değildir. Bunu yanlış yerde kullanacak olanların yaptıkları haramdır.

Bununla beraber, bir şeyin haram olmaması hiçbir sorumluluğunun olmadığı anlamına gelmez. Böyle bir konuda yardımcı olmak, en azından mekruhtur. Mekruh ise harama yakın derecede kişiyi sorumlu eden demektir. Bu nedenle bir mecburiyet yoksa bu işin yapılmasını tavsiye etmeyiz.



Müslümanlar bu yılbaşını takvim başlangıcı yaparlarsa, yılbaşı gecesinde yapılan âyin veya eğlencelere iştirak ederlerse ne olur?

Yılbaşı dolayısıyla yapılan dinî âyine katılan (Hristiyanlarla beraber bu toplu ibâdeti yapan) müslümanlar en azından haram (büyük günah) işlemiş olurlar.

Dinî âyîne katılmadan yılbaşı dolayısıyla toplantı ve eğlence yapan müslümanlar, bu eğlencelerde ayrıca hiçbir haram işlemeseler dahi, kökeni dinî (İslâm'dan başka ve ona göre bugün mûteber olmayan bir dîne dayalı) olan bir faâliyete katıldıkları ve başka dinden olanlara -dinle ilgili bir konuda- benzer hale geldikleri için günah işlemiş olurlar. Yukarıda kaynağını verdiğimiz, "Bir din ve kültür topluluğuna kendini benzetenler onlardan sayılır" meâlindeki hadîs bu davranışı yasaklamaktadır.

Yılbaşı, takvim, tarih, tatil, eğlence, şenlik ve bunlarla ilgili âdetler bir milletin kültürüdür. Kültür din ve ideolojinin bedenlenmesi, ete kemiğe bürünmesidir. Bu ikisini birbirinden ayırmak mümkün değildir. Eğer birileri din ile kültürü birbirinden ayırmaya, aralarındaki bağı koparmaya kalkışırsa -zor olmakla beraber bunu yapabilirse- kültür ile beraber dîni de değiştirme yoluna girmiş olur. Bedenini parça parça kaybeden din gider (milletin hayatından çıkar) onun yerine yeni kültürün dîni veya dinsizliği gelir. Kültür ile din arasında böyle bir bağ bulunduğuna göre; kültürün değişmesi dîni yakından ilgilendirir. İslâm'ın beş temel amacından biri dîni (müslümanların hayatında İslâm'ı) korumaktır. İslâm'ın korunmasını olumsuz etkileyen bir davranış, bir kültür değişimi, bir kültür taklidi haramdır, bazan bununla da kalmaz dinden çıkma sonucunu doğurur.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Medine'ye göçünce, burada öteden beri iki bayramın bulunduğunu ve bu bayramlarda kutlama yapıldığını öğrendi. Bayramlar, dînin etkilenmesi bakımından önemli kültür unsurları olduğu için bunları değiştirdi ve yerlerine Ramazan ile Kurban bayramlarını tebliğ etti. Daha pek çok hadîste, başka dinlerle ilişkisi veya sembolik değeri/fonksiyonu bulunan âdet ve uygulamaları müslümanlara yasakladı.

 

 

 

 

 

YEŞİL MERCİMEKLİ KIŞ ÇORBASI

MALZEMELER:
1.5 su bardağı haşlanmış yeşil mercimek
1 küçük kuru soğan
4-5 diş sarımsak
1 yemek kaşığı biber salçası
2 kahve fincanı pilavlık bulgur
1tatlı kaşığı domates salçası
6 yemek kaşığı zeytin yağı
1 çay kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı tepeleme kuru nane

HAZIRLANIŞI:
tencerenin içine zeytin yağını alalım üzerine minik minik doğranmış soğan ve sarımsakları ilave edelim. ocağın altını açtıktan sonra soğan ve sarımsakları şöyle bir iki dakika kadar yağda çevirelim.
üzerine bir yemek kaşığı biber salçasını ve 1 tatlı kaşığı domates salçasını ekleyip karıştıralım.
yeşil mercimek ve bulguruda ekledikten sonra öncelikle 1.5 litre sıcak suyu üzerine dökelim ve karıştırıp kaynamaya bırakalım.kaynadıktan sonra su miktarı yetermi yetmezmi belli olacaktır.
yetmezse sıcak su ilavesi yapılabilir.
tüm malzemeler tencerenin içinde güzelce kaynaştıktan sonra üzerine tuz ve nane ekleyerek karıştırp ocaktan alabiliriz.
Sıcak servis yapıldığında ve özellikle acı olduğunda soğuk algınlıklarının bol olduğu şu kış aylarında ALLAH 'ın izni ile şifa olacak bir çorba hatta bana gore tam bir yemek...
 

HİNDİSTAN CEVİZLİ KUŞ ÜZÜMLÜ KEK

MALZEMELER:

1.5 su bardağı yogurt

3 yumurta

1 su bardağı şeker

yarım çay bardağı sıvı yağ

1 çay bardağı hindistan cevizi

yarım çay bardağı kuş üzümü

1 paket kabartma tozu

1 paket vanillin

yarım çay kaşığı karbonat

3-4 yemek kaşığı mısırunu

yeteri kadar un

 

HAZIRLANIŞI:

Tüm sıvı malzemeler bir kabın içinde toplanır ve bir tel çırpıcı yardımyla çırpılır

daha sonra şeker, hindistan cevizi, kuş üzümü ve mısır unuda eklenir.

Daha sonra kabartma tozu, vanillin,karbonat ve bir kase unla birlikte karışımın üzerine elenir.

tüm malzemeler güzelce karıştırılır fakat un ölçüsü yapan ustalara kalmış bir şey ben un ölçüü almadım siz yaparken kek kıvamına geldiğini anlarsınız zaten ,

kıvama gelmiş kek hamurunu yağlanmış ve hindistan cevizi ile kaplanmış kek kalıbına dökeriz ve önceden ısıtılmış 180 veya 200 derecelik fırında 45-50 dk pişirilir.

AFİYET OLSUN:)

HAZIR YUFKA İLE TOST BÖREK

KIRIK ZEYTİN SALATASI(KENDİ ELLERİMLE...)

köyümüzden kendi ağaçlarımızdan kendi ellerimizle toplayıp yaptığımız kırık zeytin salatasını sizlerle paylaşmak istedim.

MALZEMELER

1 yemek tabağı kırık zeytin(çekirdekleri çıkarılmış)

1 adet domates

3-4 dal yeşil soğan

yarım demet maydanoz(bizim burdaki demetler çok küçük olduğu için)

1 adet yeşil biber

yarım kahve fincanı sızma zeytin yağı

3-4 yemek kaşığı nar ekşisi

1 tatlı kaşığı pul biber

1 çay kaşığı tuz

HAZIRLANIŞI:

yeşil biber, maydanoz ve yeşil soğanlar ince ince doğranır,çekirdekleri ayıklanmış zeytinlerin üzerine ilave edilir.

daha sonra zeytin yağı,nar ekşisi, pulbiber ve tuz eklenerek iki kaşık yardımıyla karıştırılır

ve servise hazır.

AFİYET OLSUN

ISPANAKLI SEMİRSEK(ÇİĞ BÖREK)

 

Artık kış iyice yüzünü gösterdi. Sabah kalktığımda heryer bembeyazdı kızımla birlikte bir sure camın önünde durup kar yağışını izledik.
izlemesi kadar zevkli olsa kar:(
malesef kış geldiğinde kar yağdığı zaman hep elim yüreğimin başındadır benim,
şehir merkezinde oturadığımız için ulaşım çok zor oluyor.
ev halkından kimsenin hasta olmasını istemem,gereksiz yere araç kullanılmasını istemem, kar ve buzlanma hayatımızı ciddi manada etkiler kışın.
inşallah bunlarda geçer bir gün...
OSMANLI insanının dediği gibi ''BUDA GEÇER YA HU''
neyse gelelim tarifimize
MALZEMELER:
un
tuz
su
İÇ MALZEMESİ:
yarım kg ıspanak
3 yemek kaşığı çökelek
1 yemek kaşığı biber salçası
1 küçük kuru soğan
1 çay bardağı zeytin yağı
KIZARTMAK İÇİN:
sıvı yağ
HAZIRLANIŞI:
UN,TUZ,SU ile kulak memesi kıvamından biraz daha katı bir hamur yoğrulur.
Daha sonra güzelce yıkayıp inceince kıydığımız ıspanakların üzerine kuru soğanıda ince ince doğruyoruz ve digger malzemeleri de ekleyip elimizle yoğururcasına karıştırıyoruz.
hazırladığımız hamurdan yumurta büyüklüğünde bezeler alıp oklavayla yuvarlak olacak şekilde açıyoruz.
açılmış olan hamurların yarısına hazırladığımz iç harçtan sürüyoruz ve kapatıp kenarlarını bir rulet yardımıyla kesiyoruz.
tüm malzemelere aynı işlemi yaptıktan sonra
kızgın yağda iki tarafınıda kızartıyoruz.
yanında yazın soğuk ayranla,  kışın mercimek çorbasıyla harika oluyor .
AFİYET OLSUN

SİNİ KEBABI

MALZEMELER:

350 gram kuzu kıyması

1 adet kuru soğan

5 diş sarımsak

yarım demet maydanoz

birkaç dal nane

1 adet kırmızı biber

1 tatlı kaşığı domates salçası

1 tatlı kaşığı biber salçası

1 çay kaşığı karabiber

1 çay kaşığı tuz

ÜZERİ İÇİN:

1 adet patates

1 adet domates

1 adet kuru soğan

1 adet yeşil biber

HAZIRLANIŞI:
aslında antakyada bu verdiğim malzemeleri alıp kasaba götürürsün 350 gr kıyma ister o kıymayada bu malzemeleri katıp tepsi kebaplık hazırlamasını istersin ancak ; gurbet ellerde olunca memlekette yapılan her yemeği gurbettede yiyebilmek adına maharetlerimizi gösterip evde yapmaya başladık.

ama olsun önemli olan o tadı alabilmek tabiki sevdiklerimiz yanımızda olmayınce yediklerimiz memleketteki kadar tat vermiyor:(

ben bu yemeği evde hazırlarken kasaptan gelen hazır kıymanın içine soğan, sarımsak, maydanoz ve naneyi robotta çekiyorum kıymayıda içine ekleyip baharatlarını katıyorum ve güzelce yoğuruyorum. hani derlerya tavana yapışacak diye işte okıvamda olacak.

hazırladığım kıymayı yağlanmış tepsiye her tarafı eşit kalınlıkta olacak şekilde yayıyorum.

üzerine dilimlediğimiz sebzeleri diziyorum.

ayrı bir kapta 1 tatlı kaşığı dolusu domates salçasını güzelce sulandırıp yemeğin üzerine döküyorum. 200 derecelik fırında üzerindeki sebzeler kızarana kadar pişiriyorum .

AFİYET OLSUN:)

KÖYÜMÜN ZEYTİNLERİ (YEŞİL ZEYTİN YAPIMI)

KENDİ ELLERİMLE AĞAÇLARDAN TEKE TEK TOPLADIĞIM ZEYTİNLER:)

ANNEMİN TURŞULARI(SİYAH HAVUÇVE LAHANA KARIŞIK)

ESKİŞEHİR USULÜ KABAK TATLISI

NASIL YAPILDIĞINI BİLMİYORUM.
 HAFTA SONU MİSAFİRİM VARDI VE KENDİSİ ÖĞRENCİ OLDUĞU İÇİN YAPMA ŞANSI OLMADIĞINDAN HAZIR  ALIP GETİRMİŞ SAĞOLSUN .
ASLINDA HİÇ GEREK YOKTU BİŞEY GETİRMESİNE AMA GELENEKLERİMİZDEN HABERDAR OLAN BİR GENÇ KIZIMIZ KENDİSİ ...:)
BU GENÇ KIZIMIZA ALLAH'TAN ZİHİN AÇIKLIĞI DİLİYORUM.


VEEEEE BU TATLININ TARİFİNİ BİLENLER VARSA BENİMLE PAYLAŞMALARINI RİCA EDİYORUM.
HER ZAMAN BEN TARİF VERİRDİM BU BLOGTAN,
BU DEFA BİR FARKLILIK YAPALIM İNŞALLAH ...

HADİ BAKALIM TARİFLERİNİZİ BEKLİYORUM.

İZMİR KÖFTE TARİFİ

Fırınımın bozulması sonucu bu güzelim izmir köftelerini ocakta pişirmek zorunda kaldım.
Ama lezzeti o kadar güzel olduki resimle anlatmam mümkün değil,
      ve bu durum bana
 ''Her şerde bir hayr vardır'' hadis_i şerif'inide bir kez daha hatırlatmış oldu .
Bununla birlikte şerlerin içinde bile hayr yaradan RABB'imize bir kez daha şükürler olsun .
MALZEMELER
3 adet büyük boy patates
1 tatlı kaşığı domats salçası
1,5 su bardağı su
isteğe bağlı yeşil veya kırmızı biber 3-4 tane
azcık tuz ilavesi
istenirse birazda üzerine karabiber


KÖFTESİ İÇİN:
350 GR AZ YAĞLI KIYMA
1 ADET SOĞAN
3 DİŞ SARIMSAK
1 TATLI KAŞIĞI DOMATES SALÇASI
1 TATLI KAŞIĞI BİBER SALÇASI
YADA PUL BİBER
1 ÇAY KAŞIĞI KARABİBER
1 ÇAY KAŞIĞI TUZ
ince doğranmış soğan ve sarımsaklarla beraber tüm malzemeleri güzelce yoğurup elimizle parmak köfte şekli veririz.Daha sonra elma dilimi kestiğimiz patatesleri biraz derin bir tavanın içine alırız.Üzerine köfteleri koyarız ve 1 tatlı kaşığı salçayı 1,5 su bardağı suyun içinde sulandırıp üzerine dökeriz.
Dilimlediğimiz biberleri, tuzu ve karabiberi üzerine ilave edip once hızlı ateşte kaynamaya başladıktan sonrada yavaş ateşte köfteler pişene kadar pişiriyoruz. yağ ilavesi yapmıyoruz kıymamızdaki yağ yeterli gelecektir.
AFİYET OLSUN:)
 

KEDİDİLİ PASTA TARİFİ

 

Kız kardeşimin evindeydik  ve o gün akşam yemeğine arkadaşları gelecekti.
(SON DAKİKA HABERİYDİ BU)
Abla pastamızı sen yaparmısın dedi ve evdeki malzemeleri çıkardı .
Öylesine sıkışık bir zamanda evdeki malzemelerle  yetinmek zorundaydık.
Kızkardeşimin önüme koyduğu MALZEMELER
                                   1 paket kedidili
                                 1 paket muzlu pudding
                               1 paket kakaolu krem şanti
                              1 kase çilek
                            1 litre süt
                          süslemek için hindistn cevizi

                                              HAZIRLANIŞI
Önce kedidili bisküvilerini küçük parçalar halinde kırdım.Aralarına doğranmış çilekleride koydum.Biryandanda 3 bardak sütün içine bir paket muzlu pudingi döküp pişirdim.Daha sonra pişmiş olan pudingi biraz soğutup kelepçeli kalıbın içine kırdığım bisküvilerin üzerine döktüm.Sonrada 1 su bardağı soğuk sütün içine 1 paket krem şantiyi boşaltıp mikserle köpürttüm .köpürtülmüş şantiyi kelepçeli kalıp içinde duran pastamızın üzerine döküp dinlenmesi için buzdolabına kaldırdım.
3-4 saatlik dinlenmenin ardından dolaptan çıkartıp kelepçeli kalıbın içinden çıkarttığım pastanın üzerine elimizde ki tek süsleme malzemeesi olan hindistan cevizi ile süsledim.
isteyenler imkan dahilinde daha değişik alternatifler yapabilirler.
akşam olupta misafirler geldiğinde pastayı çok beğendiler .
AFİYET OLSUN
 

DİYET SİGARA BÖREĞİ

DİYET DEDİM ÇÜNKÜ YAĞDA KIZARTILMADAN FIRINDA PİŞEN BİR SİGARA BÖREĞİ ...
MALZEMELER
3 adet taze böreklik yufka
istediğiniz peynir çeşitlerinden 1 kase
yarım demet maydanoz
ÜZERİ İÇİN
1 tatlı kaşığı susam
1 tatlı kaşığı çörekotu
1 yumurta
1 fincan süt
YAĞLANMIŞ TEPSİ

HAZIRLANIŞI
yufkalarımızı üçgen dilimlenecek şekilde 8 eşit parçaya bölüyoruz.Diğer yandan ezilmiş peynir ve doğranmış maydanozla bir iç harç yapıyoruz.
Daha sonar  yufkaların geniş kısımlarına hazırladığımız iç harçtan koyuyoruz ve incecik sarıyoruz.( yaprak sarma sarar gibi)
Sardığımız börekleri yağlanmış tepsiye diziyoruz ve üzerine 1 fincan sütle yumurtayı çırpıp döküyoruz , en son susam ve çörekotunu serpiyoruz.
önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında üzeri kızarıncaya kadar orta katta pişiryoruz.
                                AFİYET OLSUN:)
 

ANTAKYA'NIN MEŞHUUUR KAĞIT KEBABI

EVET artık sonunda burdayım inşalah

aslında anlatacak o kadar çok şey biriktiki ,

nerden başlasam bilemiyorum .

insan uzun zaman yazmayınca böyle oluyormuş demekki:(

öncelikle taşındım, 3 tane üst üste başarısız sınav macerası geçirdim .

kazandığım üniversite programı boşa gitti :(

sinirlerim iyice harap oldu ve en sonunda yıllık izin geldi çattı.

gitme zamanı memlekete:)

VEEE sonunda gittik.

Önce üzücü olaylarla hastalıklarla başladı izin,

darken kızkardeşimden bir haber geldi gece yarısı ,

teyze olacaksın dediler bana hadi bakalım görev başına ,

görev kutsaldı teyze olmaya , yeğenimi kucağıma almaya düştük hastane yollarına

Saat sabahın 5i doktordan acı haber;

BEBEĞİNİZ ÖLÜ DOĞDU:(

ölümde bizim için doğumda 

İNNA LİLLELİ VE İNNAİLEYHİ RACİUN

artık dua vakti

 ufak bir nefes belirtisi varmış bebekte

dua etmekten başka care yok

öldürmeyen RABBim öldürmedi bebeğimiz birkaçgün küvezde kaldıktan sonra

hastaneden çıktık ELHAMDULİLLAH.

artık sağlığına kavuşmuş olan yeğenimin , cennet kokulumun tadını çıkarma vaktiydi:)

bu kadar üzücü olaylar esnasında insanın canı yemek falan istemiyor elbette

ancak, olaylar yoluna girmeye başladıktan sonra insanoğlunun aklına ilk gelen

karnını doyurmak oluyor.

ANTAKYA gibi damak tadına düşkün ve becerikli ellerin ustaların bulunduğu bir şehirde elbetteki kağıt kebabı yemek kaçınılmaz bir son...

ister diyette olun , ister çok iştahlı farketmez

bu güzelim kebabın kokusunu duyduğunuzda kendinizi tutamayacaksınız.

nerden başlasam diye düşünürken ne kadarda çok şey yazmışım.

şimdi sıra tarifte

MALZEMELER

150 gr yağsız kıyma

1 küçük kuru soğan

1 tane kırmızı biber acı olsun

4-5 diş sarımsak

yarım demet maydanoz

tuz

1 çay kaşığı karabiber

1 tatlı kaşığı domates salçası

1 çay kaşığı biber salçası

HAZIRLANIŞI

öncelikle satırla kıyılmış kıyma olmalı bunu bulma şansımız yoksa elbetteki makina kıymasıda olabilir.

soğan, sarımsak, biber ve maydanozlar yine satırla  suyunu çıkarmadan incecik kıyılır.

daha sonra tüm malzemeler kıymanın içerisine katılarak güzelce yoğrulur.

ÖNEMLİ:(bu işlemi kasaplar baştan sona kadar zırhla veya satırla yaparlar özelliği odur)

yeterli büyüklükte kestiğimiz yağlı kağıt üzerine yuvarlak bir şekil vererek

1 çay kaşığı dolusu domates salçasını az suyla açtıktan sonra üzerine sürülür ve en son

acı biber, domates dilimleri,soğan dilimi dizilir ve fırına göndermeye hazır .

aslolan çarşı fırınında pişmesidir. fakat bizim işimiz hertürlü yemeği evdede yapılabilir hale getirmek olduğu için ev fırınında ve 250 derecede üzeri kızarıncaya kadar pişirilir.

AFİYET BAL ŞEKER OLSUN .

YORUM YAZMAYI UNUTMAYIN:)